-
1 koyu gri at
шы чэмыд -
2 gri
-
3 gri
-
4 gri
boz; koyu gri – tünd bozboz -
5 gri
I s Grau ntaçık/koyu bir \gri ein helles/dunkles GrauII adj grau\gri astarlı bir zarf ein Umschlag mit grauem Futter\gri bir renk eine graue Farbe -
6 koyu
-
7 Grau
См. также в других словарях:
koyu gri — is. 1) Siyaha yakın gri, grinin bir ton koyusu 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyu — sf. 1) Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı Koyu pekmez. Koyu süt. 2) Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı Oturduğu yerden Boğaziçi nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. H. E. Adıvar 3) bl. Yazı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gri — is., Fr. gris 1) Kül rengi, boz renk 2) sf. Bu renkte olan Birleşik Sözler gri pasaport açık gri koyu gri gümüş grisi kum grisi kurşun grisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
barudi — is., esk., Far. bārūd + Ar. i 1) Koyu gri renk Esmerliği peçesinin altından dahi hissedilmekte idi; bilmem ki barudi mi demeliyim. A. İlhan 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
barut rengi — is. 1) Koyu gri renk Ortalığı saran barut rengi aydınlık açıldı, açıldı, kül rengine döndü. T. Buğra 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun grisi — is. 1) Koyu gri renk 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
vapurdumanı — is. 1) Koyu gri renk, füme 2) sf. Bu renkte olan Fakat bu akşam vapurdumanı gözlüğü altında parlak ve faal duran gözleri sanki biraz gölgelenmiş, daha ziyade koyulaşmıştı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
zeytin rengi — is. 1) Koyu gri ve siyah arası renk 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük